Ergenlik kimlik arayışı, sınırları zorlama, cinselliğin keşfi gibi daha içten ve aynı zamanda kıllanma, yumurta ya da sperm üretimi gibi daha dışsal değişimleri beraberinde getirir. Bu dönemde sınırları zorlayan ergenler için davranışsal bağımlılık riski yüksektir çünkü aynı zamanda zevk alır. Ergenlerde internet bağımlılığı sosyal yazışma platformları, oyunlar ya da web siteleri üzerinden olabilir. Cinselliğin keşfi ve hazzını dengelemeye çalışan ergen, oyundan aldığı hazzı son sınıra kadar yaşamak ister.
Dolayısıyla ergenlerde oyun, internet bağımlılığı gibi davranışsal bağımlılıklar çalışırken hangi ihtiyacına karşılık geldiği bulunmalıdır. Ailesinden ayrışmaya çalışan bir ergen içinse sağlıklı geri bildirim alması önemlidir. Aile ve ebeveynler sınırlar konusunda net olmalı, fakat ergenin güvenli paylaşım yapabileceği kişi ve ortamı da hazırlamalıdır.SOSYAL MEDYA KULLANIMIİnternetin hayatımıza girmesi ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte hepimizin sosyal medya kullanımı arttı. Çocuklarımız da belki bizlerden daha fazla internet ve sosyal medyayı kullanır hale geldi. Sosyal medya ve internetin ergenler üzerinde bilişsel ve sosyal katkıları olduğu yapılan araştırmalarla görülmektedir fakat bunun yanında gerçek dünyada olduğu gibi siber dünyanın da tehlikelerinin olduğu unutulmamalıdır. Özellikle ergenlik dönemi bu anlamda tehlikelere açık olan en riskli grubu oluşturmaktadır.Nedir bu tehlikeler hepimiz biliyoruz; cinsel istismar, siber suçlar, intihar, şiddet, madde kullanımı. Çocuklarımız henüz ergenlik döneminde davranışlarının hukuki, toplumsal, sosyal ve bireysel sonuçlarını öngörebilecek düzeyde değildirler. En çok zaman ayırdıkları sosyal aktivite sosyal medya kullanımı olunca onları korumak ve bu konuda bilinçlendirmek de biz ebeveynlerin sorumluluğundadır.Sanmayın ki çocuğunuz oturma odasında ya da kendi odasında güzel güzel oturuyor. Peki çocuğumuz kiminle konuşuyor? hangi kanallara bakıyor? ne tür videolar izliyor? Hangi online oyunları oynuyor? Ekranın diğer ucunda kimler var? Onları nasıl ve ne tür tehlikeler bekliyor? Bu sorular gerçekten üzerinde durmamız gereken önemli konu başlıkları.Maalesef anne - baba - çocuk üçgeninde eğer bir kızın ya da erkeğin babayla veya anneyle olması gereken diyalogu oluşmamışsa, aralarında duygusal bir ilişki yoksa o zaman sanal arkadaşlıklar başlıyor demektir. Ergen bireyler ailede kendilerini değerli hissetmiyorlarsa, arkadaşlarının yanında pozitif yanlarını, farklılıklarını göstermiyorsa tehlike çanları çalıyordur.EBEVEYNLER OLARAK NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?- Ailenizde akıcı olması gereken üçgen ilişkinizi çok iyi korumalısınız.- Çocuğunuzla ilişkinizi ve iletişiminizi her daim taze, dürüst, açık ve sevgi dolu kurmalısınız.- Kesinlikle ailenin kuralları oluşturup, başta anne- baba olarak bu kurallara uymanız gerekmektedir. Bu kuralların olmazsa olmazı; her akşam yemek sofrasında tüm aile bireylerinin bir arada olması ve hiç kimsenin elinde cep telefonu vb. olmaması. Yemek dışında da aile üyeleri bir aradayken bu kural geçerli olmalıdır. Anne sosyal medyada, baba sosyal medya da ise çocuk da sosyal medyada olacaktır.16 yaşına kadar kullanılan teknolojik cihazlarda mutlaka çocuk koruma programları kullanılmalıdır. Çocukların yaşlarına uygun olmayan içeriklerin bulunduğu sitelere girişi engellenmeli ve şifreler konulmalıdır.Yapmanız gereken en önemli davranışlardan biri de çocuğunuzu karşınıza alıp, açıkça onunla konuşup bilgilendirmektir. Onlara açık açık, “Seni takip etmek bizim görevimiz. Senin tüm sosyal medya hesaplarını takip edeceğiz. Seni cezalandırmak ya da kızmak için değil, sana doğruyu ve yanlışı göstermek için bunu yapıyoruz. Sen bizim için çok değerli ve önemlisin. Kendini koruyabilecek yaşa gelene kadar bu bizim görevimiz” denmelidir.Sonrasında da internet, sosyal medya kullanımı ile ilgili kurallar anlatılmalı, kimlerle yazışılır, kimlerle yazışılmaz, arkadaş olarak kimler eklenebilir, kimler eklenmez tek tek anlatılmalıdır.Sanal ortamlarda anne ve babanın tanıdığı kişiler ya da okul arkadaşları dışındaki şahıslarla online oyunlar oynamaması ve konuşmaması gerektiği, oynuyorsa ya da konuşuyorsa da kesinlikle adres, telefon, kredi kartı, yaş, cinsiyet, gerçek isim bilgisi vermemesi konusunda bilgilendirme yapılmalıdır.Fotoğraf paylaşımlarına çok dikkat edilmeli, asla yatak odasında ve mahremiyet içeren fotoğraf çekip paylaşmamaları gerektiği anlatılmalıdır. Özel bölgelerinin göründüğü ya da cinsellik çağrıştıran fotoğraflar kesinlikle paylaşılmamalıdır. İlköğretim çağındaki çocuğunuzun kesinlikle cep telefonuna ihtiyacı yoktur; çünkü gittiği yer bellidir. Sadece haberleşmeye ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç için de akıllı kol saatlerinden temin edebilirsiniz. Ortaokul çağındaki çocuklarınızın interneti açık cep telefonuna da ihtiyacı yoktur. Günümüzde sınıflar birbirleriyle whatsapp uygulaması üzerinden grup kurup bu şekilde iletişim kuruyorlar. Yazışmalara baktığınızda argo içeren hatta küfürlü, oldukça açık seçik cinsellik içeren konuşmalara şahit olunuyor. Ergen bireyler zaten cinsellik konusunda cahil oldukları ve meraklarının üst seviyede oldukları bir dönemdeler. Hal böyle olunca da hepsi birer, “Klavye kahramanı" kesiliyor ve yazışmalarında kaba bir dil ve uslüp kullanmayı tercih edebiliyorlar.Bütün bunların yanında en önemlisi; çocuklarınızın içinden çıkamayacakları ya da kendi başlarına hakkından gelemeyecekleri bir durumla karşılaştıkları zaman bu durumu rahatlıkla anlatabilecekleri anlayışlı ve güven veren anneleri ve babaları olduğunu bilmeleri de çok önemli.Çocuğum Hangi Sitelere Giriyor? Ebeveyn Olarak Ne Yapmalıyım?Sonuç olarak; karşılıklı sınırlara saygı gösterilmesi kimlik arayışında önemli bir süreçken, bilgisayar başında geçirilen vakitte girilen siteler, oynanan oyunlar mutlaka ebeveyn gözetiminde olmalıdır. Sınırlara saygılı olurken ebeveynler, “Güvenli internet erişimi” için ebeveyn iznine bağlı ergenin girdiği siteleri kontrol edebilir. Bunun için “Aile Kontrol Uygulamaları”nı indirip kullanabilirsiniz. Unutmayalım bunlardan daha önemlisi ebeveynlerin çocuklarına verebilecekleri güven ve iletişimdir.