Günümüzde hızlı teknolojik gelişmeler, genç nesillerin iletişim kurma, bilgi edinme ve eğlenme biçimlerini kökten değiştirirken, daha yaşlı nesiller bu değişime ayak uydurmakta zorlanabiliyor.
Tarihsel süreçler, ekonomik koşullar ve kültürel değişimler her neslin farklı değerler sistemiyle yetişmesine neden oluyor ve eğitim düzeyi, gelir durumu, yaşam koşulları gibi faktörler de nesiller arasındaki uçurumu artırıyor.
Keyfiniz.com'a açıklamalarda bulunan Uzman Klinik Psikolog Sinem Karaduman, son dönemde nesiller arasındaki uçurumun arttığına dikkat çekerek, “Çocuklarımız hızla büyüyen dijital çağın etkisi altında kayboluyor ve ebeveynler bu tehlikenin farkında değil!” uyarısında bulunuyor.
‘Çocukların ve ebeveynlerin bilinçli hareket etmeleri gerekiyor’Günümüz çocukları, teknolojik bağımlılık, sosyal medya baskısı ve yüzeysel ilişkilerle çevrili bir dünyada büyüyor. Karaduman, bu nesil farkının çocukların zihinsel ve duygusal gelişimini olumsuz yönde etkilediğini vurguluyor ve “Ebeveynler, çocuklarıyla aralarındaki uçurumu kapatmazsa, gelecek nesil büyük bir kimlik kriziyle karşı karşıya kalacak.”
ifadesinde bulunuyor.
Dijital Çağın Karanlık YüzüÇocuklar, internet ve sosyal medya ile aşırı derecede iç içe büyürken, ebeveynler bu hızlı değişimi yakalamakta yetersiz kalıyor. Psikolog Karaduman, bu durumu ciddi bir sorun olarak nitelendirerek, "Bugün çocuklar, anlık tatmin peşinde koşarken derin düşünme becerilerinden uzaklaşıyor. Aileler ise kendi büyüdükleri dünyayı çocuklarına dayatmaya çalışıyor. Bu kopukluk hem zihinsel hem de duygusal sağlığı tehdit ediyor" diyor.
Ebeveynler Harekete Geçmeli!Ailelere uyarılarda bulunan Karaduman, "Eğer ebeveynler, bu duruma kayıtsız kalmaya devam ederlerse, sadece bir kuşak değil, bir toplum kaybedilecek. Çocuklar, ailelerinden kopuk, empati yoksunu ve dijital dünyada sıkışmış bireyler haline gelecek" diye konuşuyor.
Çarpıcı Gerçek: Geleceğimiz TehlikedeKlinik Psikolog Sinem Karaduman’ın son sözleri oldukça sert: “Eğer ebeveynler bu sorunu görmezden gelmeye devam ederse, geleceğimizden vazgeçmiş olacağız. Bu bir uyarıdır:
Çocuklarımızı kaybediyoruz!”Sonuç olarak, nesiller arasındaki uçurumun tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmasa da, empati, iletişim ve karşılıklı saygı sayesinde bu uçurumun etkileri azaltılabilir ve daha sağlıklı ilişkiler kurulabilir.